NE KADAR MERHAMET GÖSTERMELİYİZ?

Merhamet ve affetmek. Birbirlerini çağrıştıran ve birbirlerini dolduran iki önemli değer.

Merhamet denildiği zaman aklımıza acıma, affetme, sevgi gösterme gibi kavramların tamamı hatta belki de daha fazlası gelir.

 

Merhamet konusu bizler için önemli ama genelde uygulama konusunda zorlandığımız bir konudur. Çünkü herkesin merhameti hak ettiğini düşünmeyiz. Hele merhamet gösterecek kişi biz isek affetmek bize çok ağır gelebilir.

 

Merhamet Tanrı’nın kendisinde sınırsızdır.

“RAB’bin sevgisi hiç tükenmez, Merhameti asla son bulmaz.” (Ağıtlar 3:22)

 

Bunun yanı sıra Tanrı’dan af dileyen, af edilmeyi bekleyen ve affetmek isteyen herkesin bu konuda adımlar atması gerekir. Çünkü Kutsal Kitap’a  göre Tanrı’nın suretinde yaratıldık (Yaratılış 1:26). Bu yüzden her ne kadar günah yüzünden Tanrı’ya olan benzeyişimiz bozulmuş olsa da İsa Mesih aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşan bizler etrafımıza merhamet göstermeliyiz. Merhamet gösterebilmek için Tanrı’nın hangi durumdayken bizleri affettiğini hatırlamamız gerekiyor;

“Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü.”(Romalılar 5:8)

 

Günahın tutsağıyken ve ölmüşken, yani kurtuluşu hak etmiyorken Tanrı, sevgisinden ötürü bizi İsa Mesih aracılığıyla bağışladı. Tanrı, hayatımızı günah ile mahvetmişken bizi affetti. İşlediğimiz günahların büyüklüğüne rağmen Tanrı bizi affetti dolayısıyla başkalarının bize yaptığı daha küçük hataları affetmezsek Tanrı’ya haksızlık yapmış oluruz. Tanrı bizi, günah ve isyanlarımızdan döndüğümüzde affetmek için bekler. Bunu her günaha düşüşümüzde yapar. Bu yüzden Kutsal Kitap Tanrı’ya “sınırsız merhamet sahibi” der.

“Ey Tanrı, lütfet bana, Sevgin uğruna; Sil isyanlarımı, Sınırsız merhametin uğruna.” (Mezmurlar 51:1)

 

Merhamet gösterip affetmek bir süreçtir. Tanrı, birini hemen bağışlayamayacağımızı bilir ve bunun için affetme konusunda atmamız gereken adımlara değer verir. Çünkü niyetimizin affetmek olması O’nu hoşnut eder. Ayrıca Tanrı, nasıl alçakgönüllülükle yaklaşıp tövbe ettiğimizde bizi geri çevirmiyorsa, sınırsız merhamet kapısını bizim için sürekli açık tutuyorsa, bizim de kardeşimize karşı sorumluluğumuz bu olmalıdır.

 

İsa Mesih Petrus’un kardeşimi kaç kez affetmeliyim sorusunu “yetmiş kere yedi kez” diyerek cevapladı, bunun sonsuz defa olduğunu anlatmak istedi ve şu benzetmeyle devam etti.

 

Matta 18:23-35; “Şöyle ki, Göklerin Egemenliği, köleleriyle hesaplaşmak isteyen bir krala benzer. Kral hesap görmeye başladığında kendisine, borcu on bin talantı bulan bir köle getirildi. Kölenin ödeme gücü olmadığından efendisi onun, karısının, çocuklarının ve bütün malının satılıp borcun ödenmesini buyurdu. Köle yere kapanıp efendisine, ‘Ne olur, sabret! Bütün borcumu ödeyeceğim’ dedi. Efendisi köleye acıdı, borcunu bağışlayıp onu salıverdi.
“Ama köle çıkıp gitti, kendisine yüz dinar borcu olan başka bir köleye rastladı. Onu yakalayıp, ‘Borcunu öde’ diyerek boğazına sarıldı. Bu köle yüzüstü yere kapandı, ‘Ne olur, sabret! Borcumu ödeyeceğim’ diye yalvardı. Ama ilk köle bunu reddetti. Gitti, borcunu ödeyinceye dek adamı zindana kapattı. Öteki köleler, olanları görünce çok üzüldüler. Efendilerine gidip bütün olup bitenleri anlattılar.

“Bunun üzerine efendisi köleyi yanına çağırdı. ‘Ey kötü köle!’ dedi. ‘Bana yalvardığın için bütün borcunu bağışladım. Benim sana acıdığım gibi, senin de köle arkadaşına acıman gerekmez miydi?’ Bu öfkeyle efendisi, bütün borcunu ödeyinceye dek onu işkencecilere teslim etti.
“Eğer her biriniz kardeşini gönülden bağışlamazsa, göksel Babam da size öyle davranacaktır.

Bu ayetlere bakarak, affetmek konusunda Kutsal Kitap’tan şu ilkeyi öğrenebiliriz: Tanrı sizin başkasını affetmek için gösterdiğiniz çabaya bakar. Tanrı’ya göre, başkasını affetmediğiniz halde sizin “Tanrım beni affet demeniz” yanlış bir tutumdur.

 

O halde birilerini affetmez ya da merhamet göstermekten kaçınırsak düşünmemiz gereken soru şudur “Biz hangi durumdayken Tanrı bize merhamet gösterdi?’’ Bu sorunun cevabı en iyi bildiğimiz cevaptır.

 

Tanrı merhamet sahibidir ve bizim de öyle olmamızı ister.

Luka 6:36, “Babanız merhametli olduğu gibi, siz de merhametli olun.”

 

Biz Hristiyanlar olarak affetme konusunda tıpkı Tanrı’mız gibi olmalıyız. Merhametli olursak merhamet bulacağımız çok daha kesindir.

Matta 5:7, “Ne mutlu merhametli olanlara! Çünkü onlar merhamet bulacaklar.’’

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir