Toplumsal Çöküntü: Bir Müzisyen Cinayeti

Kimse bana “Bu nasıl olmuş?” demesin. Toplumun geneline yayılmış bu linç kültürünün, şiddet kültürünün bir kurbanıdır Onur Şener. Parça istemeyi bir kenara bırakın, yol vermedi diye öldürülen var, tinerciye para vermediği için öldürülen var; kendisine hayır denildiği için kadınları öldürenler var… Sebep önemli değil, artık karşınızdaki ile canınız pahasına uzlaşmanız lazım.

 

Etrafınız, sizlerden namusunuzu, paranızı, canınızı isteyen insanlarla çevrelenmiş durumda. Ortaya çıkan korku ortamını söylemiyorum bile. Eli silahlı adamların sıradan bir şey yapıyormuş gibi insan canı aldığı dizilere, filmlere  ve silahı bir oyuncakmış gibi insan bedenine doğrultup can almayı matah bir şeymiş gibi gösteren videolara bakın ilk önce.

 

Sorsanız herkes hümanist, herkes insan hayatına değer veriyor gibi görünüyor, hatta o konuda kimse mangalda kül bırakmıyor. Ancak kabadayılığı, şiddete meyilli olmayı, delilik derecesinde insan canını hiçe saymayı (psikopatlığı) yücelten bir toplumuz. Ölçütümüz ise ne kadar yenilmez, sert, güçlü görünüyor olmamız ya da başkasının gözünü ne kadar korkutabildiğimizden ibaret. Maalesef çocuklarımızı da bu zehirli atmosferin içerisinde yetiştiriyoruz.

 

Küfretmek, sert ve ağdalı konuşmak, karşıdakini önemsememek ya da öyle davranmak toplumun kuralı haline gelmiş. Ne kadar sert baktığınız, vurdumduymaz olduğunuz, ters konuştuğunuz alkışlanır olmuş toplumda. Yolun ortasında öldürülen insanların videolarını izliyoruz. O kadar rahat bir şekilde insan canına kıyılıyor ve buna o kadar tepkisiz kalınıyor ki! Çok sıradan bir durummuş gibi sosyal medyada bir parmak kaydırması kadar uzak artık bu videolar.

 

Birçoğumuz izlediğimiz, örnek aldığımız alkışladığımız bu davranışların aynı zamanda kurbanı olduğumuzun farkında değiliz. Küfür küfrü, kabalık kabalığı, aşağılık olmak daha aşağılık olmayı beraberinde getiriyor. Televizyon kanalları küfrü, cinselliği, argoyu yasaklayacaklarına eli silah tutan ve insan canına bir hiçmiş gibi kıyan insanların görüntülerini yasaklasalar daha iyi değil mi?

 

Çevremizi saran bu suni karakter halleri bir gün ölümümüze sebep olacak, haberimiz yok! Gencecik, işinde gücünde, tüm derdi ekmek parası kazanmak olan insanlar ne yazık ki bu sorun yüzünden canlarından oluyorlar. Birçok tweet, sosyal medya yazısı okuyorum, “Ne istediniz o adamcağızdan; tek derdi evine çocuklarına ekmek götürmek olan o gencecik adamdan?” diye soruyor… Ben de kendi kendime soruyorum, “Ne istiyorlar?”. Ne yapmalıyım ki bu saçma hayatta, zaten geçim derdinin bizleri yeterince kaygılandırdığı, gelecek kaygısının uykularımızı kaçırdığı bu soğuk ve çetrefilli hayatta kendimi öldürtmeden insanların arasında yaşamak için?

 

Susmalı mıyım, haksızlığa göz mü yummalıyım, kabalığa (ölmekten korktuğum için) dilsiz mi kalmalıyım? Belki aranızda bilen vardır, varsa beri gelsin.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir