NEDEN ORUÇ TUTARIZ

Hristiyanlara oruç tutmaları emredilmez ve Hristiyanlar orucu bir emri ya da kuralı yerine getirmek için tutmazlar. Hristiyanlara göre oruç, Tanrı ile olan bozulmuş ilişkilerini düzeltmenin bir yoludur. Bunu aranızdaki ilişkiye önem verdiğiniz fakat uzun zamandır görmediğiniz biri ile geçirdiğiniz vakte odaklanmak gibi düşünebilirsiniz. Oruç tutmanın bir emir olarak görüldüğü ya da bir kural olarak kabul edildi takdirde anlamını nasıl yitirdiğini Rabbin kelamından şu şekilde okuyabiliriz: ““Diyorlar ki, ‘Oruç tuttuğumuzu neden görmüyor, İsteklerimizi denetlediğimizi neden fark etmiyorsun? “Bakın, oruç tuttuğunuz gün keyfinize bakıyor, İşçilerinizi eziyorsunuz. Orucunuz kavgayla, çekişmeyle, Şiddetli yumruklaşmayla bitiyor. Bugünkü gibi oruç tutmakla Sesinizi yükseklere duyuramazsınız.”” (Yeşaya 58:3-4) Bu ayetlerden orucun, içtenlikle Tanrı’ya yaklaşmakla ilgili temel amacını yitirdiğini anlıyoruz. Orucu kurallaştırmanın ‘içtenlik’ dediğimiz ve Tanrı’nın kendisi ile insan arasındaki ilişkide elzem olarak gördüğü kavram konusunda sorunlar yarattığını da aynı ayetlerde görüyoruz. Aynı zamanda Mukaddes Kitap orucu iyi, karlı ve faydalı bir şey olarak sunar. Elçilerin İşleri kitabı, önemli kararlar vermeden önce oruç tutan inananları kaydeder. (Elçilerin İşleri 13:2; 14:23) Oruç ve dua genellikle birbiriyle bağlantılıdır. (Luka 2:37; 5:33) Çoğu zaman, oruç tutmanın odak noktası yiyecek eksikliğidir. Bunun yerine, oruç tutmanın amacı, tamamen Tanrı’ya odaklanmak için gözlerinizi bu dünyadaki şeylerden uzaklaştırmak olmalıdır. Oruç, Tanrı’ya ve kendimize, O’nunla ilişkimiz konusunda ciddi olduğumuzu göstermenin bir yoludur. Oruç, Tanrı’ya karşı yeni bir bakış açısı ve yenilenmiş bir güven kazanmamıza yardımcı olur. Kutsal Yazılarda oruç neredeyse her zaman yiyeceklerden uzak durarak tutulsa da, oruç tutmanın başka yolları da vardır. Tüm dikkatimizi Tanrı’ya odaklamak için bir süreliğine vazgeçilen her şey oruç olarak kabul edilebilir. (1 Korintliler 7:1-5) Oruç, özellikle yiyeceklerden uzak durarak tutulurken belirli bir süre ile sınırlandırılmalıdır. Yemek yemeden geçen uzun süreler vücuda zararlı olabilir. Oruç, bedeni cezalandırmak için değil, dikkati Tanrı’ya yönlendirmek içindir. Oruç bir diyet yöntemi olarak da görülmemelidir. İncil’de geçen orucun amacı kilo vermek değil, Tanrı ile daha derin bir dostluk kazanmaktır. Herkes oruç tutabilir, ancak bazı insanların sağlık sorunları onların uzun saatler aç kalmalarına müsaade etmeyebilir. Buna örnek olarak şeker hastalarını düşünebiliriz. Herkes Tanrı’ya yaklaşmak için geçici olarak bir şeylerden vazgeçebilir.

Hristiyanlar Ne Zaman ve Nasıl Oruç Tutarlar? Orucun belirli bir zamanı yoktur. Oruç, isteklerimizi Tanrı’nın önüne getirmek için bir yoldur. Bu yüzden orucun nedeni bir hastalıktan kurtulmak, bir sorunu çözmek için Tanrı’dan hikmet istemek, gelecek ile ilgili dileklerimiz için Tanrı’nın ne düşündüğünü anlamak gibi amaçlar olabilir. Orucu sadece kendimiz için de tutmayız, çocuğu hasta olan bir tanıdığımız, zor durumlardan geçen bir arkadaşımız, ülkemizde yaşanan bir sorun gibi birçok durum ve olay için oruç tutulabilir. Oruç kişisel amaçlarla tutulabileceği gibi toplumsal sorunların çözümü için de tutulabilir. Bu yüzden sorunların ortaya çıkması belirli tarihleri kapsamadığı gibi oruç da belirli günlerde tutulmaz. Haftanın herhangi bir gününde veya yılın herhangi gününde oruç tutabiliriz. Bu yüzden haftanın 3 günü veya yılın 100 günü oruç tutabilirsiniz. Gözlerimizi bu dünyadaki şeylerden uzaklaştırarak, dikkatimizi Tanrı’ya daha başarılı bir şekilde çevirebiliriz.

Oruç, Tanrı’nın istediklerimizi yapmasını sağlamanın bir yolu değildir. Oruç bizi değiştirir, Tanrı’yı değil. Oruç tutmak diğerlerinden daha ruhani görünmenin bir yolu da değildir. Oruç, alçakgönüllülük ile ve neşeli bir tutum içinde yapılmalıdır. “Oruç* tuttuğunuz zaman, ikiyüzlüler gibi surat asmayın. Onlar oruç tuttuklarını insanlara belli etmek için kendilerine perişan bir görünüm verirler. Size doğrusunu söyleyeyim, onlar ödüllerini almışlardır. Siz oruç tuttuğunuz zaman, başınıza yağ sürüp yüzünüzü yıkayın. Öyle ki, insanlara değil, gizlide olan Babanız’a (Rabbimize) oruçlu görünesiniz. Gizlilik içinde yapılanı gören Babanız sizi ödüllendirecektir.” (Matta 6:16) İsa Mesih’in oruç tanımına baktığımızda, oruç gösteriş için tutulmaz, oruç tuttuğumuzda tavır ve davranışlarımızla başkalarını rahatsız etmeyiz. Çevremizden sık sık “oruç ağzımla bana kötü konuşturacaksın” veya “ben orucum, kimse bana bulaşmasın” cümlelerini duymuşuzdur. Bu ruh hali ile oruç tutmak orucun anlamını yitirmesine neden olacaktır. Tanrı’mızı sevmek ve onunla iletişim içerisinde olmak için kullandığımız oruç ve dua, Tanrı’mızdan ayrı kaldığımız bu kötülük dünyasında onunla olan ilişkimizi güçlendirmemiz ve bir “Tanrı sever” olarak yaşamamız için önem arz etmektedir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Popüler Yazılar