Günümüzün en sıcak etkinliklerinden biri Fransa 2024 olimpiyatları olabilir. Her zaman olduğu gibi Olimpiyatlar büyük gösteriler kutlamalar ile açıldı. Açılış gösterilerine damga vuran bir görüntü vardı: Bir masa etrafında ilginç bir şekilde duran insanların oluşturduğu bir görüntü. 

Birçok insan bu gösteriye damga vuran bu resmi gördüklerinde akıllarına Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği tablosu geldi. İsa Mesih’in çarmıhta ölüme gitmeden öğrencileriyle yediği son akşam yemeği Hristiyan inancı için çok önemli bir zamandır. Yuhanna mektubu 21 bölümden oluşmakta ve Yuhanna 1.bölümden12.bölüme kadar İsa Mesih’in dünyadaki üç yıllık hizmetini anlatırken son akşam yemeğinde yaşananlara toplam 5 bölümde (Yuhanna 13-17) yer vermiştir, bu da o günün ne kadar dolu ve önemli olduğunu bizlere açıklamaktadır.

Bununla berber dünyadaki birçok insan bu benzerliğin altında yatan amaçtan ötürü bu hareketi saldırgan ve saygısızca görürken bu konu üzerine birçok yorum yapıldı. Fransa 2024 Olimpiyat oyunları açılışından sorumlu sanat yönetmeni, koreografinin ne Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği ne de İsa Mesih’in son akşam yemeğine gönderme olduğunu söyledi. Sanat yönetmeninin yaptığı açıklamaya göre bu gösteri Yunan şarap tanrısı Dionysos’un sofraya gelişini sembolize etmekteydi. Tabi bu açıklama yapılana kadar tepkiler büyümeye devam etti. Bu Rab İsa Mesih’e bir saldırı olsa da olmasa da bu dünyanın Tanrımız İsa Mesih’e ilk alaycı yaklaşımı olmazdı. Peki Hristiyanlar olarak bizlerin böyle olaylarda tepkimiz nasıl olmalıdır?

İsa Mesih’in dünyaya gelme amacı insanları günahlarından kurtararak Üçlü Birlik’i yüceltmesidir. İnsanların günahla beraber düştükleri ölüm çukurundan kurtaran Tanrı, gücünü, sevgisini ve yüceliğini göstermiştir. İsa Mesih dünyanın hükümranı olan iblise karşı zaferini ilan etmek için çarmıhta günahı, ölümü ve iblisi alt etti. İsa Mesih son akşam yemeğinden önce çarmıhtaki zaferinin zamanını geldiğini ilan ettiğinde şöyle dedi,

Baba, adını yücelt!” Bunun üzerine gökten bir ses geldi: “Adımı yücelttim ve yine yücelteceğim.” Orada duran ve bunu işiten kalabalık, “Gök gürledi” dedi. Başkaları, “Bir melek O’nunla konuştu” dedi. İsa, “Bu ses benim için değil, sizin içindi” dedi. “Bu dünya şimdi yargılanıyor. Bu dünyanın egemeni şimdi dışarı atılacak. 

(Yuhanna 12:28-31)

Son akşam yemeği gecesi İsa Mesih dünyayı yendiğini şu sözlerle öğrencilerine söyledi ve onları yüreklendirdi:

 “Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!” (Yuhanna 16:33)

Dünyanın şeytan ve günahla bozulmuş olan doğası Tanrı’ya, İsa Mesih’e karşıydı ve bu yüzden O’nu öldürmek istediler. Şeytanın insanların üstünde nasıl çalıştığını Elçi Pavlus şöyle açıklıyor:

 “Tanrı’nın görünümü olan Mesih’in yüceliğiyle ilgili Müjde’nin ışığı imansızların üzerine doğmasın diye, bu çağın ilahı (şeytan) onların zihinlerini kör etmiştir (2 Korintliler 4:4).”

Şeytan ve günahın Tanrı’ya düşman kıldığı insanlık, Mesih geldiğinde Onu öldürmek istedi. Rab İsa Mesih yine son akşam yemeğinden önce öğrencilerine şunu söyledi:

 “Dünya sizden nefret ederse, sizden önce benden nefret etmiş olduğunu bilin. Dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. Ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. Bunun için dünya sizden nefret ediyor (Yuhanna 15:18-19).” 

Öyleyse dünyanın hem İsa Mesih’e karşı hem de İsa Mesih’e iman eden bizlere karşı nefreti Mesih’in bizlere söylediği bir gerçekti. 

Hristiyanlar olarak, dünyanın Tanrımız İsa Mesih’ten nefret etmesine ve bu nefretlerini alaycı yollarla dışa vurmalarına şaşırmamalıyız. Bu durumda bir çoğumuz öfkelenebilir veya yüreklerimiz sıkılabilir fakat İsa Mesih bu dünyaya geldiğinde bizlere bir örnek bıraktı. Kendisini çarmıha gerenler için sözleri şöyleydi:

 “Baba, onları bağışla. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar (Luka 23:34).”

 İsa Mesih’in bu sözleri örnek olarak sadece çarmıhta söylemedi ama dağdaki vaazında bizlere şöyle öğütledi:

 “Ama beni dinleyen sizlere şunu söylüyorum: Düşmanlarınızı sevin, sizden nefret edenlere iyilik yapın, size lanet edenler için iyilik dileyin, size hakaret edenler için dua edin (Luka 6:27-28).”

 Bu öğretiye itaat eden ve uygulayan ilk kişilerden İstefanos’tu. Kendisini yargılayan, ölüme mahkûm eden ve taşlayarak öldürenler için şöyle dedi, 

“Ya Rab, bu günahı onlara yükleme! (Elçilerin İşleri 7:60).” 

İsa Mesih bizden nefret edenleri sevmemizi ve onlar için dua etmemizi öğretti ve bize örnek oldu. Öyleyse belki bu karmaşık olimpiyat sahnesi veya başka bir durum yüreğimizi ağırlaştırmış olabilir. Rab’bimiz İsa Mesih’e itaat ederek O’nun adına hakaret eden ve edecekleri severek onlar için dua edelim. Nefret ederek veya öç arayarak yaşayamayız, Pavlus Romalılara olan mektubunda 12. bölümünde şöyle diyor, 

Kötülüğe kötülükle karşılık vermeyin. Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya dikkat edin. Mümkünse, elinizden geldiğince herkesle barış içinde yaşayın. Sevgili kardeşler, kimseden öç almayın; bunu Tanrı’nın gazabına bırakın. Çünkü şöyle yazılmıştır: “Rab diyor ki, ‘Öç benimdir, ben karşılık vereceğim.'” Ama, “Düşmanın acıkmışsa doyur, Susamışsa su ver. Bunu yapmakla onu utanca boğarsın.” Kötülüğe yenilme, kötülüğü iyilikle yen. 

(Rom 12:17-21)

Bilmeliyiz ki Rab her bir kötülüğü yargılayacaktır ve Galatyalılar kitabında Pavlus diyor ki

“Aldanmayın, Tanrı alaya alınmaz. İnsan ne ekerse onu biçer. Kendi benliğine eken, benlikten ölüm biçecektir. Ruh’a eken, Ruh’tan sonsuz yaşam biçecektir” (Galatyalılar 6:7-8)

Tanrı alaya alanlar büyük tehlike altındalar çünkü benliğin işleri ölüdür ve benliğe ekenler benlikten ölüm biçecektir. Bu yüzden insanların kurtuluşu için, tövbe edip İsa Mesih’e dönmeleri için, dua etmeli ve kurtuluş müjdesini paylaşmalıyız. 

Bu konuyu bir benzetmeyle anlatmak istiyorum. Sokakta durduğunuz yerde birinin size çarptığını hayal edin belki o kişiye öfkelenebilirdiniz. Peki size çarpan kişi görme engelli olsaydı tepkiniz nasıl değişirdi? Tepkimiz öfkelenmekten ziyade o kişiye yardım etmek ve yol göstermek olurdu. Sevgili okurlar şeytanın ruhsal olarak kör ettiği dünyaya öfkelenmektense sevgiyle yaklaşıp görme engelli birine yardım eder gibi onların da gözlerinin açılıp İsa Mesih’in yüceliğini görebilmeleri için yol göstermeli ve dua etmeliyiz. 

Son Eklenenler

Garen Olgar adlı yazardan...

Yazı, yazar vs. arayabilirsin!