RAB’BİN SOFRASI / KOMÜNYON

Rab’bin Sofrası, İsa tarafından ölmeden önce Hristiyanlara verilen bir anma törenidir. Bu tören İsa’nın ölümünü ve dirilişini anmak üzere tüm kiliselerde yapılır ve kiliselerdeki ibadetin merkezinde bulunur.

“Yemek saati gelince İsa, elçileriyle birlikte sofraya oturdu ve onlara şöyle dedi: “Ben acı çekmeden önce bu Fısıh yemeğini sizinle birlikte yemeyi çok arzulamıştım. Size şunu söyleyeyim, Fısıh yemeğini, Tanrı’nın Egemenliği’nde yetkinliğe erişeceği zamana dek, bir daha yemeyeceğim.” Sonra kâseyi alarak şükretti ve, “Bunu alın, aranızda paylaşın” dedi. “Size şunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği gelene dek, asmanın ürününden bir daha içmeyeceğim.”  Sonra eline ekmek aldı, şükredip ekmeği böldü ve onlara verdi. “Bu sizin uğrunuza feda edilen bedenimdir. Beni anmak için böyle yapın” dedi. Aynı şekilde, yemekten sonra kâseyi alıp şöyle dedi: “Bu kâse, sizin uğrunuza akıtılan kanımla gerçekleşen yeni antlaşmadır.” (Luka 22:14-20) 

Ayetlerde geçen Fısıh ifadesi çıkmak anlamına gelir. İsrailoğullarının Mısır’daki köleliklerinden kurtulmalarını ifade etmek için kullanılan bir ifadedir. Aynı zamanda İsrail halkı için bir bayram olarak kutlanır.

 

Tarih ve kültür

Fısıh bir anma törenidir, İsrail’in kurtuluşu hatırlanıp kutlanır.  Kutlamanın detayları önemlidir çünkü tarihsel bir olayı ve onun anlamını hatırlatır. Bu yemek İsa’nın ölmeden önceki yediği yemektir.  Kutsal Kitap’ta 7 defa Fısıh kutlamasından bahsedilir ve hepsi İsrail’in kimliği için önemlidir (Levililer 23:4-8; Çölde Sayım 28:16-25; Yasa’nın Tekrarı 16:1-8). 

 

İsa’nın son yemeği iki önemli unsurdan oluşur; ekmeğin yenmesi ve şarabın içilmesi. Bu sofra önceden vaat edilen Mesih’in, Tanrı’nın egemenliğinde sunacağı ziyafeti göstermektedir. Bu bilgi İsa’dan yüzlerce yıl önce Tevrat’ta paylaşılmıştır (Yeşaya 25:6-9). 

 

İncil’in birçok ayetinde Fısıh yemeğinden bahsedilir: Matta 26:17-30; Markos 14:12-26; Luka 22:7-23; Yuhanna 13:21-30. Yeşaya 25:6-9’daki ayetlerde ilginç olan detay ise etten bahsedilmemesidir çünkü kutlamayı Fısıh Kuzusu yönetiyordu.

 

Önemi

İsa’nın Eski Antlaşma’daki İsrail halkının yaptığı  ritüeli değiştirip, hepsini kendisinde anlamlandırması önemlidir. İsa, İsrail halkına Tanrı tarafından verilmiş yüzlerce yıllık bir ritüeli değiştirip kendisini bu ritüelin merkezine yerleştirmiştir. Fısıh yemeğinin amacını kendisine bağlayarak bu ritüeli kendisinde tamamlamıştır. Bu da İsa’nın Tanrılığını ve Yeni Antlaşma’nın başlangıcını işaret eder.

 

Luka 22:14’teki ayetlerde İsa’nın, ben dediğini okuruz. Bu aracılıkla Fısıh yemeği ile kendisini işaret ettiğini görebiliriz. İsa Mesih Fısıh Yemeğinin amacını Rabbin Sofrası ile değiştirmiştir. Fısıh yemeğinin amacı kurtuluşu farketmektir, Rabbin Sofrası’nın amacı ise bu kurtuluşun İsa Mesih olduğunu göstermektir.

 

Rab’bin Sofrası Hristiyanlar için kutsal ve önem gösterilmesi gereken bir etkinliktir. Tüm katılımcıların uygun saygı ile sofraya yaklaşmaları gerekir. Bu yüzden İncil’de Rab’bin Sofrası’na yanlış yaklaşımları ve olması gereken tutumu bir arada görürüz.

 

Rab’bin Sofrası yemek, içmek,doymak için oluşturulmuş bir sofra değildir.

“Toplandığınızda Rab’bin Sofrası’na katılmak için toplanmıyorsunuz. Her biriniz ötekini beklemeden kendi yemeğini yiyor. Kimi aç kalıyor, kimi sarhoş oluyor.” (1.Korintliler 11:20-21)

 

Rab’bin Sofrası, İsa Mesih’in tüm insanlığın günahı için dünyaya geldiğine, öldüğüne, dirildiğine, göğe yükseldiğine ve tekrar geleceğine inandığımızı ve bunu başkalarına da ilan ettiğimizi belirtmek için vardır.

“Bu ekmeği her yediğinizde ve bu kâseden her içtiğinizde, Rab’bin gelişine dek Rab’bin ölümünü ilan etmiş olursunuz.” (1.Korintliler 11:26) 

 

Rab’bin Sofrası gerekli saygı ve anlayış ile kabul edilmez ise amacını yitirir ve kişiyi günaha sürükler.

“Bu nedenle kim uygun olmayan biçimde ekmeği yer ya da Rab’bin kâsesinden içerse, Rab’bin bedenine ve kanına karşı suç işlemiş olur.” (1.Korintliler 11:27)

 

Rab’bin Sofrası’nı alacak kişi, alma amacını yerine getirecek şekilde düşüncelerini ve tutumunu gözden geçirir, yürek ve düşünce olarak uygun bir tutum ile sofraya yaklaşır.

“Kişi önce kendini sınasın, sonra ekmekten yiyip kâseden içsin.” (1.Korintliler 11:28)

Rab’bin Sofrası; kişileri Mesih’te bir araya getirmek, düşüncede ve tutumda amaç birliği sağlamak, İsa Mesih’in yaptıklarının hatırlanmasını sağlamak gibi birçok amaca hizmet eder. Rab’bin Sofrası’na ortak olan kişilerin yapmaları gereken şey ise yüreği sınamak, Mesih’in bedenini (kiliseyi) fark etmek ve bu sofrayı uygun bir şekilde almaktır (birliği korumak, kutlamak). 

İsa’nın ölümünün önemi, Rab’bin Sofrası’na ortak olanların birlikleri ve kutlamalarında görülür (ya da görülmez). Rab’bin Sofrası, İsa Mesih ile ona inananlar arasında hayati bir köprü oluşturur. Rab’bin Sofrası’nı uygun bir şekilde almamak ruhsal bir çöküşe sebep olur.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir