Öncelikle “günah” kavramına bakalım. Yakup bölümü  günahı şu şekilde açıklar: Bu nedenle, yapılması gereken iyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur.  (Yakup 4:17) 

Ayete göre kişi iyi ve kötü arasında seçim yaparak kötüye yönelir. Günah doğru olanı bilip de yapmamaktır.

Adem ve Havva ilk yaratıldıklarında günahtan ve günahın getirdiği tüm duygulardan özgürdüler. Yani bebek gibiydiler.

“Adem de karısı da çıplaktılar, henüz utanç nedir bilmiyorlardı.” (Yaratılış 2:25)  

Düşüşten sonra iyinin ve kötünün bilincine vardılar.

 

“İkisinin de gözleri açıldı. Çıplak olduklarını anladılar. Bu yüzden incir yaprakları dikip kendilerine önlük yaptılar.” (Yaratılış 3:7)

Bu ayetlerde gözlerinin açılması, iyi ve kötüyü aynı anda fark etme yeteneğidir, burada olumsuz anlamda kullanılmıştır.

 

Kutsal Kitap’a göre insanlar iyi olanı bilir ama yapmazlar, bu doğalarına işlemiş bir gerçektir.

Kutsal Kitap, günahlı doğamızı şu ayetler ile açıklıyor:

“Ne yaptığımı anlamıyorum. Çünkü istediğimi yapmıyorum; nefret ettiğim ne ise, onu yapıyorum. Ama istemediğimi yaparsam, Yasa’nın iyi olduğunu kabul etmiş olurum.  Öyleyse bunu artık ben değil, içimde yaşayan günah yapıyor. ” (Romalılar 7:15-17 )

 

 Kutsal Kitap, benliğimizden dolayı iyi ve kötü arasında seçim yapma şansımızı kötüden yana kullanmak gibi bir zorunluluğumuz olduğunu söyler. Ancak bu zorunluluğu İsa Mesih’in kanıyla yenebiliyoruz. Bir bebek bu gerçekleri bilemez, seçme şansına sahip değildir, dolayısı ile bebekler günahsız doğar. Ancak bebeklerin günah bilincine, iyi ve kötü arasındaki seçime zaman geçtikçe sahip olduklarını biliyoruz.

 

Bu yüzden bebekler günahlı bir mayayla doğarlar; bu yeti her zaman insanın içindedir ancak bilinç kazandıkarında ve seçim yapabildiklerinde bunu iyiden yana kullanmakta zorlanırlar, bu da onları zorunlu yol olan günaha doğru götürür.

 

Günaha yönelmeden bir hayat yaşayabilir miyiz?  Bu bir aslanın önüne et koyup o eti yememesini beklemek gibidir; hem mümkündür hem de mümkün değildir. Aslanın içindeki o dürtü eninde sonunda onun aklında  var olan yasa ile eti yedirecektir. Aynı durum çocuklar için de geçerlidir; aslanların et obur varlıklar olması gibi biz de günahkar doğarız. Aslanın eninde sonunda o dürtüye karşı koyamayacağı gibi bebekler de eninde sonunda seçim yapabilecek bilince geldiğinde seçimini kötüden yana kullanırlar. Buna da asli günah diyoruz.

Yazı, yazar vs. arayabilirsin!