Gelin Secde Edelim!

Herkese Mutlu Noeller! Heyecanla beklediğimiz ve sevinçle kutladığımız bu değerli gün geldi çattı. Genellikle Kiliselerimizde veya müzik listelerimizde Aralık ayının başından beri birçok Noel (Doğuş Bayramı) ilahisi söylenmeye, dinlenmeye başlanır. Bu dönemde söylemeyi ve dinlemeyi en sevdiğim ilahilerden biri makalenin başlığında da okuduğunuz ‘Gelin, İmanlılar, Sevinç ve Zaferle!’ ilahisidir. 

Neden? diye soracak olursanız; Dünyayı yaratan İlahinin sözleri, Tanrı Sözünün beden alıp aramızda yaşamasını İncil’den alıntılarla vurgular. Aynı zamanda da canımıza ve ruhumuza hatırlatır. Özellikle de secde edilmeye layık olanı tanıdıkça, O’nda derinleştikçe ve kendisine hayran oldukça bu ifade daha da anlamlı olur; Gelin Secde Edelim!

Kutsal Kitabımızda (Tevrat, Zebur ve İncil) bulunan 95.Mezmurun 6.ayetinde, Tanrı’nın kulları O’na tapınmak için benzer ifadelerle çağrılır ve şöyle der Mezmur; 

‘‘Gelin, tapınalım, eğilelim, Bizi yaratan RAB’bin önünde diz çökelim.’’ 

Neden? 

7.ayet şöyle devam eder; ‘‘Çünkü O Tanrımız’dır, Bizse O’nun otlağının halkı, Elinin altındaki koyunlarız.’’

Bu şekilde tapınmak için, insanoğlunun gerçekte ne olduğunu hatırlaması elzemdir. “Biz, O’nun kullarıyız!” Sadece bu gerçek bile O’na secde etmek için yeterlidir. 

Fakat O’na tapınmamızda bizler için hayranlık uyandırması gereken çok daha büyük bir gerçek var. İncil’in Yuhanna 1.bölümü ilk 3 ayeti şöyle der; 1Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. 2Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. 3Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.  “Bu ayetlerde ne var?” diye sorabilirsiniz. Ayetler, Dünyanın Tanrı tarafından yaratılışını anlatıyor. Fakat önemle üzerinde durmamız gereken şey şu ki; Ayetlere göre Tanrı, dünyayı ‘sözü’ aracılığıyla yaratmıştır. 

Her şey O Söz aracılığıyla var olmuştur. Ama en önemlisi aynı bölümün 14.ayetinde bizlere şu gerçek  açıklanır; Söz, insan olup aramızda yaşadı. O’nun yüceliğini gördük. 

Eğer Tanrı’ya inanan biriyseniz, Tanrı’nın dünyayı sözüyle yarattığını söylemek veya düşünmek belki normal gelebilir. Fakat bu ayetin söylediği gibi;

 O’nun dünyayı yaratan, Tanrı’dan Tanrı, Işıktan Işık olan Sözünün, beden alıp, insan olup, ete kemiğe bürünüp aramızda yaşaması bizler için hayranlık uyandırıcıdır. Çünkü Tanrı ilgisiz, yarattıklarını umursamayan ya da kaderine terk edip sırt çeviren bir Tanrı değildir. Tam tersine yarattıklarını derinden sever ve onlarla ilgilenir. Bu ilgisi, yarattığı kulları O’ndan kaçarken, O’na düşmanken bile devam eder. Öyle ki birçoğumuz O’nu tanımıyorken ve İncil’in söylediği gibi bazılarımız O’na düşmanken bile beden alıp aramızda yaşamaya, bize yol göstermeye ve sevgisini kanıtlamak üzere çarmıha kadar gitmeye razı olmuştur.

Yuhanna 3. Bölüm 16. ayet der ki; 

Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.

Tanrı’ya secde etmek, O’nu yüceltmek her şeyden değerlidir. Fakat bunu daha da özel ve değerli kılan şey Noel’in anlamında gizlidir. Bu da yukarıdaki ayette dediği gibi, bizlere olan sevgisinden ötürü İsa Mesih’in bu dünyaya gelmesidir. İsa Mesih’in doğuşu, inansanız da inanmasanız da Tanrı’nın tüm yaratılış için iyi haberidir. Dünyaya olan sevgisinden ötürü henüz O’nu tanımayan çocukları, O’na düşmanken bile bu dünyaya gelip onlara sevginin ve esenliğin yolunu göstermiştir. O’nun gelişi sıradan bir şey değil, olağanüstü bir şeydir. Ayrıca Tanrı’nın insanlara olan sevgisinin kanıtıdır.

Söz Tanrı’ydı ve O söz bizler için bu dünyaya geldi. Bu bize Tanrı’nın yeni yaratılışının başlangıcını gösterir. Başlangıçta söz vardı, bir yaratma eylemi mevcuttu. Şimdi ise yeni bir başlangıç var ve o başlangıçta söz, beden alıp aramızda yaşadı. İsa Mesih, Tanrı’nın insanlarla ve kainatla yeni yaratılışının başlamasının ilanıdır. 

İsa Mesih aracılığıyla yeni bir insanlık yaratılmıştır ve yalnızca O’nu kabul ederek bu yaratılışın ışığıyla aydınlanabilir ve sonsuz yaşama kavuşabiliriz.

Evet bugün Noel’i kutluyoruz! Tanrı’nın eskiden hiç olmayan bir şekilde bizimle olmasını kutluyoruz! O’nun adı İmmanuel’dir. Bu yeni yaratılışta hala zorluklar yaşamamız mümkündür çünkü hala yıpranan ve mahvoluşa giden bir dünyada yaşıyoruz. Ama secde edilmeye layık olan Tanrı’nın İsa Mesih’te bize getirdiği şey bu zorluklarda dayanma gücü ve esenliktir. İnsan olup aramızda yaşaması, birçok zorlu zamanlardan geçmesi ve bunları başarıyla tamamlaması, O’nun bizi anlayacak ve bize yol gösterecek bir rehber olduğunun görünür kanıtıdır. Bu yüzden her zaman kendisine inananlarla birlikte yürüdüğüne inanabiliriz.

Bugün size, Davut’un kentinde bir Kurtarıcı doğdu. Bu, Rab olan Mesih’tir! (Luka 2:11) öyleyse gelin büyük melekler topluluğunun bu sevinçli haberine katılalım, İncil’in dediği gibi doğudan gelen bilge adamların yaptığını yapalım ve Kral’ın önünde eğilelim. Noel’in iyi haberi, Tanrı’nın bize gelmesi, aramızda yaşamasıdır. O karanlıktan ve umutsuzluktan daha güçlüdür. Bize verdiği umut ve gösterdiği ilgisiyle ve sadece yaratıcımız olmasından dolayı da secde edilmeye, önünde diz çökülmeye layıktır! Hepinize Mutlu Noeller!

Son Eklenenler

Özgür Uludağ adlı yazardan...

Yazı, yazar vs. arayabilirsin!