Kutsal Kitap’a göre İncil’in değiştirildiğini iddia etmek bile Tanrı’ya sövmektir (Matta 5:18, 24:35; Markos 13:31; Luka 16:17, 21:33).  Kadir, her şeyi bilen, adil ve her yerde bulunan Tanrı, zayıf ve günahlı insanın kendi sözünü değiştirilmesine izin verir mi?  Tanrı kendi sözünü koruyamayacak kadar güçsüz ve aciz mi?

 

Tanrı’nın sözüne bir şey eklenmesi veya ondan çıkarılması aslında Kutsal Kitap’a göre “lanet” sayılır  (Vahiy 22:18-19). Kim böyle bir şey yapmaya cüret eder?

 

Kuran’da da İncil’in Tanrı’nın sözü olduğu, Tanrı’nın sözünün değişmezliği ve İncil’e inanılması gerektiği yazar (Sure 6.34; 10.64; 50.28-29; 10.94; 21.7; 4.136; 5.46-47, 68).  

İncil bu ayetlerden önce değiştirildiyse Kuran’da bu ayetleri neden okuyoruz? (Sure 6.34; 10.64; 50.28-29; 10.94; 21.7; 4.136; 5.46-47, 68) 

İncil’in M.S. 125 yılındaki kopyalarına sahibiz. Yazıldığı tarihe ait 5000’den fazla Grekçe kopya mevcut. Eğer İncil, Kuran’ın yazımından sonra değiştiyse, 600 yıllık süre içerisinde yazılmış binlerce kopya nasıl olur da hem Kuran’ın yazımından önce hem yazımından sonra tutarsızlık içermez? 

Ayrıca tarih içerisinde, sadece İncil’den alıntılanan yazılar kullanılsaydı, bu alıntıları kullanarak İncil yeniden kitaplaştırılabilirdi.

İncil’in dünya genelinde tüm uluslarca okunan 9000’den fazla farklı dile çevrilmiş çevirileri var. Sadece bu çevirileri, tarihi olarak sıralar ve karşılaştırırsak bile İncil’i güvenli bir şekilde elimize aldığımızı görebiliriz. Yani bugünkü İncil, tarih bakımından elimizde başka tarihsel eserlerden daha güvenilirdir diyebiliriz (metin sayısı, metinlerin tarihi açısından).

 

Kutsal Kitap’ın Tanrı kelamı olduğunu ve değiştirilemeyeceğini İncil’in kendisinden öğreniriz.

2.Timoteos  3:16, “Kutsal Yazıların tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır.”

2.Petrus 1:20-21, “Öncelikle şunu bilin ki, Kutsal Yazılardaki hiçbir peygamberlik sözü kimsenin özel yorumu değildir. Çünkü hiçbir peygamberlik sözü insan isteğinden kaynaklanmadı. Kutsal Ruh tarafından yöneltilen insanlar Tanrı’nın sözlerini ilettiler.”

Tanrı kendi sözünü korur, değiştirilmesine izin vermez.  

Matta 5:17-18, “Kutsal Yasayı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.  Size doğrusunu söyleyeyim, yer ve gök ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasadan ufacık bir harf ya da bir nokta bile yok olmayacak.”

 

Tanrı’nın sözü kendi adı kadar önemlidir. 

Mezmurlar 138:2, “Çünkü adını ve sözünü her şeyden üstün tuttun.”

 

Ayrıca bilimsel veriler de İncil’i desteklemektedir.

Coğrafi olarak İncil’in bahsettiği yerler sapasağlam durmaktadır. Tarihi açıdan incelendiğinde Josefyus gibi önemli tarihçiler sayesinde İncil tarihsel olarak da onaylanmıştır. Arkeolojik açıdan İncil’in bahsettiği tarih ve kültürle örtüşen bulgular toprak altından çıkarılmaktadır. Hatta günümüze en yakın kopyalardan olan Kumran El Yazmaları (Ölü Deniz tomarları) yakın zamanda bulunmasına ve Kutsal Kitap’ın bilinen en eski nüshası olmasına rağmen günümüzde elimizde tuttuğumuz ayetler ile birebir örtüşmektedir.

 

Antropoloji bilimi de İncil’in yazıldığı dönemdeki sosyal hayatın İncil’in bahsettikleri ile birebir örtüştüğünü söylemektedir. Kaldı ki günümüze ulaşan eskiden yazılmış hiçbir kitap İncil kadar çoğaltılmamıştır. Bunlar birçok müzede sergilenmektedir. Tarihi kaynaklara bakıldığında 24.600 belgeye sahip tek metin Kutsal Kitap’tır (Tevrat-Zebur-İncil).

 

İ.Ö. 200 ve İ.S. 70 yıllarına ait en eski nüshalar halen sergilenmektedir. Bilim adamları nüshaların yaşını “karbon 14” metodu ile kanıtlamış olup bugün ile kıyaslamış ve %99.04 oranında aynı olduğunu tespit etmişlerdir. Bilim de İncil’i gözlenebilir veriler ışığında mercek altına yatırmış ve İncil bu deneylerden başarı ile çıkmıştır. Ayrıca kimse bugüne kadar İncil’in “değiştirildiğini” gösteren bir kanıt ortaya çıkaramamıştır…

 

İncil’in değiştirildiğine dair ilk iddia 11. yüzyılda ortaya atılmıştır.  Ama ilginçtir ki ortada bu iddiayı destekleyecek herhangi kanıt yoktur. Yaklaşık bin yıldır kimse İncil için “orjinali budur” veya “sahtesi budur” diyerek bir kanıt ortaya koyamamıştır.

 

Bu durum, bir adamın ortaya çıkıp “dünya düzdür ama kanıtım yok” demesi gibidir. Bu adamın iddiasının aksini iddia etmek ve kanıt bulmak kolaydır ancak adamın iddiası için kanıt getirmesi gerekir.

 

Aslında “değiştirildi” iddiasını ortaya koyan kişilerin cevaplaması gereken sorular çoktur:

  • Neden değiştirildi? Madem bu metin Tanrı’nın kelamı ve insanlar bunu biliyor, kendilerini kurtarabilecek bir kitabı neden değiştirsinler? Bu bindikleri dalı kesmek olmaz mıydı?
  • Kim değiştirdi?  Yukarıdaki cevaba göre bunu Tanrı’ya inanan kişiler yapmış olamaz.
  • Nasıl değişti? Grekçe el yazmalar farklı zamanlarda ve farklı yerlerde kopyalandı ve günümüze ulaşan metinler ile 99% aynı.  Değişiklikler bütün metinlere nasıl geçti?

 

Kitabı değiştirecek kişi veya kişiler kitabın o ana kadar yazılmış el yazmalarının tümünü bulup değişikliği hepsine uygulaması lazımdı. Bu da mümkün değildi.

  • Eğer Tanrı bir kez kudretini göstermediyse ve İncil’in (kendi sözünün) değiştirilmesine müsaade ettiyse (birçok kişinin iddiası aslında budur ancak kimse farkında değil) Kuran’ı insanın elinden kim koruyabilir?
  • Milyonlarca kişi İncil’e inanmaktadır. Eğer Tanrı, sözünün değiştirilmesine izin verdiyse, Tanrı nasıl adil olabilir? Eğer Tanrı’nın sözü değiştirildiyse, Tanrı bile bile insanların cehenneme gitmesine izin verdi demektir.

 

http://inciltarihi.com/

http://rzimturkiye.com

http://www.csntm.org/Manuscript

 

Yazı, yazar vs. arayabilirsin!