İznik Konsili, 325 yılında Hristiyan önderlerin bir araya gelerek inancın temel konularının konuşulduğu bir toplantıdır.
İznik Konsili, İncil’in yazılmasından 220 sene sonra yapılan bir toplantıdır. İncil, İznik Konsili döneminde artık binlerce kopyası olan ve tüm dünyanın bildiği bir kitaptı. İncil üzerine bir tartışma veya belirleme yapılacak olsaydı 200 sene beklenmezdi.
İznik konsilinde neler olduğu ile ilgili birçok yalan yanlış bilgi bulunmaktadır ancak bu sorunun cevabı iyi bir ansiklopediye bakarak bulunabilir. Çağımızda bilgiye ulaşmak artık çok kolay.
İznik Konsilinde birkaç konudan bahsedilmiştir (Paskalya’nın tarihi gibi) ama baskın konu İsa’nın kimliğidir.
Toplantıya birkaç piskopos katıldı ama en önemli iki isim Atansios ve Arius adlı iki kişidir.
Oğul Tanrı’nın Baba Tanrı ile ilişkisi, İsa Tanrı ile eşit olup olmadığı konusu, “İsa Tanrı’nın yarattığı mıdır yoksa benzeri midir?” konuları konuşuldu, ayetler tartışıldı.
Sonunda İsa Tanrı’ya benzer değil, Tanrı ile aynı öze sahip olduğu kararlaştırılmıştır.
Yani Oğul, Baba değildir ama öz bakımından aynıdır. Ve Atanasios’un özellikle vurguladığı gibi İsa Tanrı değilse, O’nun ölümü ve dirilişi herkes için geçerli ve etkili olmaz ve eğer Tanrı değilse sadece kendisi için öldü diyebiliriz.
İznik Konsilinde, İncil’de hangi kitaplar vardır, hangi kitaplar yoktur veya İncil’deki bölümleri değiştirmek veya seçmek gibi konular konuşulmamıştır. İznik Konsilinin sonunda yayınlanan bildirgede de bu konular hakkında herhangi bir şey görmüyoruz.
Bu bildirge, kendisini Hristiyan ve İsa Mesih İzleyicisi olarak tanımlayan birisinin nelere inanması gerektiğini, yani inancın temellerini içermektedir.
İZNİK İNANÇ BİLDİRGESİ
Yeri ve Göğü, Görünen ve Görünmeyen her şeyi yaratan, Her şeye kadir tek Baba Tanrı’ya inanıyoruz. Bütün çağlardan önce Baba’da olan, Tanrı’dan Tanrı, Işık’tan Işık, Gerçek Tanrı’dan, Gerçek Tanrı, Kendiliğinden var olan, Yaratılmamış, Baba ile aynı özden olan, Tanrı’nın oğlu Tek Rab İsa Mesih’e inanıyoruz. Her şey Onun aracılığıyla yaratıldı. Kurtuluşumuz için O göklerden geldi. Kutsal Ruh ve Bakire Meryem’den vücut buldu ve İnsan oldu. Pontius Pilatus zamanında çarmıha gerildi. Acı çekti ve gömüldü. Kutsal Yazılar uyarında üçüncü gün dirildi. Göğe yükseldi ve Baba’nın sağında oturdu. Dirileri ve ölüleri yargılamak için görkem içinde yeniden gelecek ve Onun Krallığı hiç son bulmayacaktır. Baba ve Oğul’dan gelen, Rab olan, Hayat veren, Baba ve Oğul’la birlikte tapınılıp yüceltilen, peygamberler aracılığıyla konuşmuş Kutsal Ruh’a inanıyoruz. Tek, Kutsal, Evrensel ve Elçisel Kiliseye inanıyoruz. Günahların affı için tek bir vaftiz tanıyoruz. Ölülerin dirilişini ve sonsuz yaşamı bekliyoruz. Amin
Daha fazla bilgi için aşağıdaki makaleleri ziyaret edebilirsiniz: