Yaşadığımız kadim topraklarda bazı günlere önemli ölçüde değer verir ve bunları kutlarız. Hele ki ülkemizde her türden bayram ve tatil günü vardır. Bayram adı geçti mi, hep çocukluğuma giderim. Ne güzel kutlardık bayramları..
Kimi bayramlarda bayrak asılır, kimi bayramlarda şeker dağıtılır, kimilerinde ise bir hayvanın kurban edilmesi kutlanırdı. Hele bir pazarlığı vardı ki bu alım satımların… Pazarlık sırasında omzu çıkan mı dersiniz, eli incinen mi dersiniz…
Biz Hristiyanlar Noel diye bildiğiniz bayramı neden kutlarız? Toplumumuzda yanlış bilinen ve bu yanlışlıkta en çok ısrar edilen konulardan biridir. Israrla Noel ile yılbaşı olgusunu bir kabul edip bunun üzerinde tepinen kişiler her yıl aynı terane üzerindeler. Şimdi size bunun ayırımı ile ilgili bir nasihat silsilesine girmeyeceğim. Çok merak eden soracağı yeri de cevabı da bulabilir…
Efendim biz bu bayramda kurban edilmeyi değil, kurban edilmek için dünyamıza doğanın doğumunu kutlarız. Öyle ki dünyanın içine düştüğü karanlıktan kurtulması için bir kurban şartı vardı. Yalnız bu kurban öyle her yıl sunulması gereken, yıllık günahları ortadan kaldıran bir kurban olmayacaktı. Öyle bir kurban olmalıydı ki; gelmiş geçmiş tüm insanların günahını sırtına alabilecek, bir de bu günahların yüküyle öldükten sonra dirilecek…
Kendisinden çok yıllar önce, hatta daha insanlığın ilk anında bahsedilen İsa, Noel’in başrol oyuncusudur. Protestan Kiliselerde yapılan tiyatro ve piyeslerde bebek İsa’yı her daim görürsünüz. Ortodoks ve Katolik kiliselerinde tahta bir beşik içerisinde gördüğünüz bebek İsa’nın ta kendisidir. Noel’de dünyayı kurtaracak olan kişinin bebek olarak dünyaya gelmesini kutlarız biz Mesihiler…
Hatırlarım çocukluğumda kutladığımız bayramlar bir şölene dönüşürdü. Bayramdan çok önce geri sayım başlar, hazırlıklar önce söylencede olurdu. Bayram yaklaştıkça heyecan katsayısı artar, bayramlıklar hazırlanır. Bayramda nereye gideceğimizi, şehrin hangi farklı noktalarını görmek gerektiğini konuşurduk. Bayram ya; yapılmayanı yapmak, normal zamanda gidilemeyen yerlere gitmek şarttı bizim için…
Noel tam da bu yüzden çok dikkat çekicidir insanlar için. Öyle ki; yılın diğer zamanlarında süsleme yapmayan aileler Noel vesilesiyle yapılmayanı yapmak için ekstra bir çaba harcarlar. İçten içe Noel kutlamalarına, hazırlıklarına duyulan sevgi ve istek tam da bu yüzdendir.
Çünkü bize bir çocuk doğacak, Bize bir oğul verilecek. Yönetim onun omuzlarında olacak. Onun adı Harika Öğütçü, Güçlü Tanrı, Ebedi Baba, Esenlik Önderi olacak.
İsa’nın doğumunda uzun yıllar önce Peygamber Yeşaya İsa’nın kimliğinden bahsetmiştir. İlginç olan şudur ki: İsa yeryüzünde yaşadığı dönemde ne kendisi ne de çevresinde olan öğrencileri herhangi bir kavgaya ya da suça karışmamıştır. Düşünebiliyor musunuz çevrenizde her daim bir kalabalık var ve sürekli sakin kalmalarını sağlayan bir lider var. Esenlik Önderi lafzını çok iyi bir şekilde yerine getiriyor İsa.
İsa tartışmaların içine çekilmeye çalışıldı. Zinada yakalanan kadın olayında, verginin nasıl ödenmesi hususunda İsa tartışmaların ve kargaşanın içine çekilmeye çalışıldı. İsa bu iki olayda da verdiği bilgece cevaplar ve insanüstü davranışları ile kendisini tuzağa çekmeye çalışanları şaşırtmıştır.
İsa normal ve dünyanın kabul ettiği bir biçimde dünyaya gelmedi. Bu özel doğum İsa’yı herkesten farklı ve üstün kılmaya yetmiştir. Zira İsa’nın dünyaya neden geldiği ve ne yapacağı, neden yapacağı tüm kutsal metinlerde açık bir biçimde açıklanmış ve yazılmıştır.
Bu nedenledir ki biz Mesihiler, Noel Bayramında en güzel kıyafetlerimiz giyeriz.
Birbirimizin evlerine tatlı Noel çöreklerimizi yemeye gideriz. Kilisedeki kutlama zamanında ilahiler söyleriz. Gençlerimiz, çocuklarımız piyesler sergiler. Bizlere eşlik eden, bizimle bayramımızı kutlamaya gelen misafirlerimize ikramlarda bulunuruz.
Velhasılı kelam Noel bizim çok özel iki bayramımızdan biridir. Öbür bayramı merak edenler olduysa, durun hele daha Noeli kutlamadık. Her bayram sırayla kutlanır.
NOEL BAYRAMINIZ KUTLU VE MÜBAREK OLSUN!