İSLAM İLE HRİSTİYANLIK İNANÇLARI ARASINDAKİ TEMEL FARKLAR

İki büyük inanç olan İslam ve Hristiyanlık inançları arasındaki farklar herkesçe merak edilen bir konudur. Bazı kişiler her iki inancın peygamberlerinin aynı olmaması nedeniyle bu farkları pek önemsemezken bazı kişiler de bu inançlar arasında bir fark bulunmadığını düşünürler.

 

Ancak Hristiyanlar bu konuya yukarıda belirttiğim kişiler gibi yaklaşmazlar. Hristiyanların bu konudaki görüşleri her zaman aynıdır. Her ne kadar iki inancın kökeni Hz. İbrahim’e dayansa da bu inançlar içerisinde barındırdığı farklılıklar nedeniyle bir araya gelemeyecek kadar birbirlerine uzaktırlar. Bu yazının amacı zıt kutuplar oluşturmak değil, her iki inancın da birbirinden ayrıldığı noktaları bilerek doğru bir şekilde analiz edebilmeyi kolaylaştırmaktır.

 

Bu iki inanç arasında 3 temel farklılık söz konusudur. Farklılıkları şu şekilde sıralayabiliriz:

  1. Tevhit ve Teslis anlatılarının arasındaki farklar.
  2. Hz. İsa’nın kimliğine dair anlatıların arasındaki farklar.
  3. Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi ve dirilmesine dair anlatıların arasındaki farklar.

Bu üç noktanın önemli olmasının nedeni her iki inancın da bu konulara karşı gösterdikleri hassasiyetleridir. Ne bir Hristiyan İslam’ın Tevhit anlayışını kabul edebilir, ne de bir Müslüman Hristiyanlığın Teslis anlayışını kabul edebilir. Diğer inanca ait kavramı kabul etmek her iki inanç için de dinden çıkmak anlamına gelir.

 

Şimdi bu noktalara değinelim:

          1- Tevhit ve Teslis

Tevhit, “Allah’ın zâtında, sıfatlarında, mâbud oluşunda bir ve tek olduğunu zihin ve kalp yoluyla kabul etme”[1] anlamına gelen kelimedir. Teslis ise, “tek bir Tanrı’nın kendi içerisinde üç kişiliği bulunması” [2] anlamına gelir.

Tevhit ve Teslis konusunda bir Hristiyan ile konuşursanız size şunu söyleyecektir:“Ben üç Allah’a değil tek bir Allah’a inanıyorum.”

Yani Hristiyanlar da Tevhit’e inanır ve reddetmezler ama İslam’daki gibi bir Tevhit anlayışına inanmazlar. Hristiyan inancına göre Tanrı tektir ama Tanrı’nın kendi içerisinde üç kişiliği mevcuttur. Bu üç kişilik Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olarak bilinir.

 

Hristiyanlıkta üç Allah yoktur. Allah isminde, tek, yegâne ve eşsiz bir varlık vardır. Allah tek ve eşsizdir ancak yalnız değildir. Özünde başka isimlerde ve kişiliklerde olan iki varlık daha vardır. Bu iki varlıktan birinin ismi İsa Mesih’tir, diğerinin ismi ise Kutsal Ruh’tur. Yani tek bir öz ancak üç kişilik demektir. Hristiyan ilahiyatçı Wayne Grudem’in Teslis konusunda yazdığı önerme bu konuya açıklık getirmektedir: “Tanrı’nın üç kimliği vardır, her kimlik tümüyle Tanrı’dır ve Tek bir Tanrı vardır.”[3]

 

Üçlü Birlik (Teslis) ismi Kutsal Kitap’ta bu şekilde yer almamış olsa da bu üç kişiliği bir arada görmemiz mümkündür. Teslis kavramını İncil’in ilk bölümlerini okuduğunuzda fark edebilirsiniz. Matta 3:16-17 ayetlerinde İsa vaftiz olduğu zaman sudan çıkarken göklerden bir ses geldiğini ve hemen sonrasında Tanrı’nın ruhunun İsa’nın üzerine indiğini okuruz: “Bu sırada göklerden bir ses, ‘Sevgili Oğlum budur, ondan hoşnudum.’der.” Bu ayette, dünyada İsa Mesih’i, hemen üstünde Kutsal Ruh’u ve göklerde Tanrı’yı aynı anda ve bir arada görürüz. Ayet üç şahsiyeti aynı anda, aynı yerde anlatır. Bu ayet dışında Matta 28:18, 1.Korintliler 412:4-6, 2. Korintliler 13:14 ayetlerine de bakabilirsiniz.[4] Diğer taraftan İslam inancında yer alan Tevhit kelimesi de Kuran-ı Kerim’in içerisinde yer almaz. Çeşitli İslam alimleri ve müfessirler[5] Allah’ın tekliği konusunda bazı terminolojik ve yorumsal çıkarımlarda bulunurlar.

 

İslam’daki Tevhit inancı, Allah’ın tek bir varlık olduğunu ama Allah’ın özünde farklı kişilikler olmadığını söyler. Bu birinci temel noktanın her iki inanç için önemli olmasının sebebi, her iki inancın da bu konuları ana öğretiş olarak görmesinden kaynaklanıyor. Yani bir Müslüman Tevhit’e inanmadan Müslüman olamaz. Aynı şekilde bir Hristiyan da Üçlü Birliğe inanmadan Hristiyan olamaz.

 

          2- Hz. İsa’nın Kimliği

İncil’de Yuhanna bölümü 1:1 ayeti şöyle söylüyor:

“Başlangıçta söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve söz Tanrı’ydı.”

Yuhanna 1:14  ise, “Söz insan olup aramızda yaşadı.” der.

Bu iki ayet İsa’nın kimliği konusunda çok derin bir ipucu verir. Yuhanna bölümünün hemen başında okuduğumuz bu ayetler, İsa Mesih’in ezeli ve ebedi sıfatlarını tanımlar ve İsa’yı tanıtırken, İsa için Allah’ın Kelamıdır der. Yani İsa, Allah’ın ağzından çıkan ve “Ol” diyen sözüdür. Bu ayetlerde İsa, Arapça tabirle “Kelimetullah” olmuş oluyor. Eğer Allah’ın ağzından çıkan söz beden almışsa o zaman bu kişi Allah’ın kendisidir diyebiliriz.

 

İsa, Luka 5:20-21 ayetlerinde kendisini Allah ile eş koşuyor. Ayet şöyle söylüyor:

“İsa onların imanını görünce, ‘dostum günahların bağışlandı’ dedi. Din bilginleriyle Ferisiler ‘Tanrı’ya küfreden bu adam kim? Tanrı’dan başka kim günahları bağışlayabilir?’ diye düşünmeye başladılar.”

İsa’nın çevresindeki insanlar onun yaptıklarından kendisini Allah’a eş tuttuğunu anlıyorlardı çünkü günah bağışlamak sadece Allah’ın yapabileceği bir şeydir.

 

Diğer taraftan Kuran-ı Kerim’in Maide suresi 75’te şöyle yazar:

Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. (Nasıl ilah olabilirler?) İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da (haktan) çevriliyorlar.”

Ve Maide 17’de:

 “Andolsun, ‘Allah, Meryemoğlu Mesih’dir’, diyenler kesinlikle kâfir oldular. De ki: ‘Şâyet Allah, Meryemoğlu Mesih’i, onun anasını ve yeryüzünde olanların hepsini yok etmek istese, Allah’a karşı kim ne yapabilir? Göklerin, yerin ve bunların arasında bulunan her şeyin hükümranlığı Allah’ındır. Dilediğini yaratır. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.’” der.

Hem İncil’de hem de Kuran’da geçen bu ayetler gösteriyor ki İsa’nın kimliği konusunda her iki inanç da net bir şekilde birbirinden farklıdır. Birinin siyah dediğine diğeri beyaz der.

 

          3- Hz. İsa’nın Çarmıha Gerilmesi ve Dirilmesi

Bu konu da diğer iki konu gibi önemlidir. İncil’e göre insanlığın kurtuluşu için İsa’nın çarmıha gerilmesi şarttır.

             1.Korintliler 15:3-4 ayetleri şöyle der:

Aldığım bilgiyi size öncelikle ilettim: Kutsal Yazılar uyarınca Mesih günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve Kutsal Yazılar uyarınca üçüncü gün ölümden dirildi.”

Ayetlere göre İsa çarmıha gerilmiş ve dirilmiştir. Bunu yapmasının sebebi kendisinde hata veya yanlış olduğu için değil, insanlığın günahı içindir. Bu yüzden ölüm ve diriliş önemlidir. Konunun önemini anlamak için bölümün devamındaki  15:13-14 ayetlerine de bakalım:

Ölüler dirilmezse, Mesih de dirilmemiştir. Mesih dirilmemişse, bildirimiz de imanınız da boştur.”

 

Eğer çarmıha gerilme ve diriliş yoksa o zaman Hristiyanlık inancı da hiçbir işe yaramaz, o yüzden bu nokta önemlidir.

Şimdi bir de Kuran-ı Kerim’deki Nisa suresi 156-157 ayetlerine bakalım:

Bir de inkarlarından ve Meryem’e büyük bir iftira atmalarından ve ‘Biz Allah’ın peygamberi Meryemoğlu İsa Mesih’i öldürdük’ demelerinden dolayı kalplerini mühürledik. Oysa onu öldürmediler ve asmadılar. Fakat onlara öyle gibi gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, bu konuda kesin bir şüphe içindedirler. O hususta hiçbir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Onu kesin olarak öldürmediler.”

Bu ayetlerden de net bir şekilde anlaşılıyor ki İsa çarmıha gerilmemiştir. Bu konu da her iki inançta zıt ve farklı bir şekilde ele alınmıştır.

 

Sonuç;

Bu üç temel konu İslam ve Hristiyanlık inancını birbirinden ayırmaktadır. Bu üç nokta her iki inancın temel taşlarından olduğu için bir kişinin bu üç noktadan herhangi birini kendi inancından farklı bir şekilde kabul etmesi dinden çıkması ve inancını inkar etmesi anlamına gelir. Her iki inancın da bu konudaki düşünceleri aynı anda doğru olamaz. Bu nedenle iki inancı da doğru bir şekilde okuyup araştırmak ve öğrenmek gerekir.

Rab İsa Mesih’in kurtaran lütfu sizinle birlikte olsun.


[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/tevhid

[2] Kutsal Kitap Sözlüğü: Üçlü Birlik Nedir?

[3] Grudem, Wayne. Hristiyan İlahiyatı, Yeni Yaşam Yayınları. Syf. 111

[4] Teslis hakkında Matta 28:18, 1.Korintliler 412:4-6, 2. Korintliler 13:14 ayetlerine de bakabilirsiniz.

[5] Müfessir: Kuran-ı Kerim’i yorumlayan İslam alimi

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir