Genelde Hristiyanlara şu soruları sorarlar: Nasıl ibadet ediyorsunuz? Hangi saatlerde dua edersiniz? Sevap kavramı Hristiyanlıkta nasıldır? Cennete gitmek için neler yaparsınız?

 

Bu yazımızda “Hristiyanlıkta sevap” kavramına değineceğiz. Sevap, kelime anlamıyla “iyi ve güzel davranışlar karşılığında Allah tarafından verilen mükâfat” olarak bilinir. Yani mümin kişi, ibadet dahil tüm iyilik eylemlerinin karşılığını Tanrı’dan alabileceğine inanır.

Ancak Hristiyanlıkta kurtuluşu kazanmak ya da cennete gitmek için bu tür eylemleri kaynak olarak kullanamayacağınızı bilmeniz önemlidir.
İncil bize, kurtuluşun Tanrı’dan verilen bir armağan olduğunu ve kurtuluşu kazanmak için hiçbir iyi işimize güvenemeyeceğimizi net bir şekilde ortaya koyar.

 

Efesliler 2:8-9, “İman yoluyla kurtuldunuz bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Kimsenin övünmemesi için iyi işlerin ödülü değildir” der. Bu ayete göre kiliseye gitmemiz, dürüst yaşamamız, insanlara iyilik yapmamız veya sosyal sorumluluk projelerinde bulunmamız bizim cennete gitmemizi garantilemez. Çünkü Kutsal Kitap bize insanın ne yaparsa yapsın günahlı olduğunu ve bu günahın bize ölüm getirdiği gerçeğini hatırlatır.Çünkü günahın ücreti ölüm(dür) (Romalılar 6:23).

Burada anlamamız gereken şey, insan günahkardır ve bunun karşılığıysa hem bedensel hem de ruhsal bir ölümdür. Kelam ayrıca herkesin günah işlediğini ve böylece Tanrı’dan uzak düştüğünü söyler (Romalılar 3:23). Yine Kutsal Kitap, “Günah işlemedik dersek, O’nu yalancı durumuna düşürmüş oluruz; O’nun sözü içimizde olmaz.” (1.Yuhanna 1:10) der.

Yukarıda değindiğimiz gibi, günahlı olduğumuz ve bunun sonucu olarak ölü olduğumuz için eylemlerimizin karşılığında bir ödül yoktur. Günahın ödülü yoktur ve cenneti kendi yaptıklarımızla satın alamayız.

 

İncil, kurtuluşun yalnızca imanla alınabileceğini ve buna bizim ekleyebileceğimiz hiçbir doğruluk eyleminin olamayacağını özellikle vurgular (Romalılar 3:24). İsa Mesih günahları bağışlatan, kurban edilen ve hak etmediğimiz halde bize cenneti veren Tanrı kuzusudur. O, günahımızdan dolayı ölmemiz gerekirken, tüm bu cezayı çarmıhta kendi üzerine almıştır. Suçlarımız için ölmüş, aklanmamız için diriltilmiştir (Romalılar 4:25).

O zaman kurtuluşumuzda veya cennete gitmemizde bizim hiçbir payımızın olmadığını söylememiz yerindedir. Ayrıca Tanrı’nın bizden istediği şey çok daha farklıdır. Tanrı, Hoşea peygamber aracılığıylaşöyle seslenmiştir:

“Çünkü ben kurbandan değil, bağlılıktan hoşlanırım, Yakmalık sunularınızdan çok beni tanımanızı isterim. (Hoşea 6:6)

Yakmalık sunular burada ibadet düzeni ve şeriata bağlı yapılması gerekenlerdir. Tanrı bunlardan çok kendisini tanımamıza fazlasıyla değer verir. Bu bizim nihai amacımız olmalıdır ve bu her şeyden önce Tanrı’nın isteğidir.

 

Peki Hristiyanlar için durum böyleyse Hristiyanlar neden iyilik yaparlar? 

Bazen insanlar,cennete gideceksin zaten, o halde istediğin gibi yaşa, diyebilir. (HRİSTİYANLAR GÜNAH İŞLER Mİ?). Ancak durum böyle değildir. Yakup bölümü bize iman kavramını açıklarken şu sözleri söyler: 

“Kardeşlerim, bir kimse iyi eylemleri yokken imanı olduğunu söylerse, bu neye yarar? Böylesi bir iman onu kurtarabilir mi? Bir erkek ya da kız kardeş çıplak ve gündelik yiyecekten yoksunken, içinizden biri ona, “Esenlikle git, ısınmanı dilerim” der ama bedenin gereksindiklerini vermezse bu neye yarar? Bunun gibi, tek başına eylemsiz iman da ölüdür” (Yakup 2:14)

İman harekete geçmektir ve iman eylemlerle görünür.İman eylemlerimizin meyvesi olarak iyi işlerimiz ortaya çıkar. Ancak, Tanrı önceliği O’nunla kurduğumuz kişisel ilişkiye verir. Tanrı bizden bunu bekler ve bu yüzden bize “çocuklarım” diye seslenir.

 

Pavlus yapılan tüm doğruluk eylemleri ve kutsal yasaya bağlılık konusunda kendi tanıklığını dile getirirken daha önce yaptığı tüm eylemleri “süprüntü ve zarar” olarak adlandırır (Filipililer 3:4-9). Çünkü Pavlus’un tüm yaptıkları aslında kişisel olarak güzel görünsede bu ona gururdan başka bir şey getiremedi. Bu yüzden ayetlerin devamında Pavlus“kişisel doğruluk değil, Tanrı’dan gelen Tanrısal doğruluk yaşama kavuşturur” der. Bizler iman ederek İsa Mesih’in doğruluğuna bürünürüz. Çünkü biliriz ki kendimizin doğru saydığı eylemlerin altında aslında karşılık bekleme, gurur ya da övünme vardır. Bu insanların gözünde iyi görünse bile Tanrı’nın gözünde çok da değerli değildir. (Amos 5:21-23)

 

Kutsal Kitap ışığında gördüğümüz şey şudur; sevap, ibadet ve iyilikler kurtuluşumuz için etkin değildir. O halde Hristiyanlar iyiliklerini veya sevap niteliğindeki eylemleri neden yaparlar?

Yukarıda belirttiğimiz gibi İsa Mesih’in gerçekleştirdiği eylemin sonucunda zaten cennete gidiyoruz. Bu yüzden iyilikler ve iyi işleri bu gerçeğe sahip olduğumuz için yaparız.

Başka inançlar cennete gitmek için, Hristiyanlar cennette oldukları için iyi işleri gerçekleştirir.

Son Eklenenler

Davut Gunbas adlı yazardan...

Yazı, yazar vs. arayabilirsin!